-
1 учуять
-
2 пронюхать
сов., разг.kokusunu almak; ağzından kapmak / söz almak (выведать из разговора с кем-л.) -
3 заслышать
-
4 чуять
koku almak; hissetmek,duymak; sezmek* * *э́та соба́ка хорошо́ чу́ет дичь — bu köpek avın kokusunu iyi alır
чу́ет моё се́рдце, что... — içime öyle doğuyor / geliyor ki...
См. также в других словарях:
kokusunu (veya koku) almak (veya duymak) — 1) bir nesnenin kokusunu algılamak Yaz yağmuru yağdığı vakit burada toprağın güzel kokusunu duymak mümkündür. M. Ş. Esendal 2) mec. gizli tutulan bir şeyi sezmek Yılların gazetecisisin oğlum, iyi haberin kokusunu kilometrelerce uzaktan alırsın. A … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİŞMAM — Koklamak. Kokusunu almak. * Hissetmek, sezmek, dolayısı ile anlamak. * Uzaktan haber almak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
koklamak — i Kokusunu duymak için bir şeyi burnuna yaklaştırmak veya bir yerin havasını içine çekmek, koku almak Köpekler, yılanın parçalarını kokluyor, yemek istemiyorlardı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük